Cumartesi, Mart 24, 2012

#17

Malum haftaya gireceğim sınav ve onu takip edecek süreçte beni bekleyen maraton dolayısıyla pek ilgilenemiyorum blogla . Lakin şimdi bahsedeceğim adam için bırak bloga girmeyi, parçalı formayla Elland Road'a bile girilir.


Methiyeler mi dizsem, performansından istatistiki kesitler mi sunsam pek kararlaştıramamıştım şu sayfayı açmadan önce ama şuan verdiğim kararla şöyle girmek istiyorum yazıya :


Eskiden buz hokeyi oynama nedenini şöyle açıklamıştı bir röportajında Tomas : " Mücadele var, vücut teması ve çarpışma var . " 


Günümüz yabancı transferleriyle, özellikle de genel algıda " Yaşı gelmiş oyuncu " statüsünde olan yabancı transferlerle farkını burada ortaya koyuyordu Ujfalusi. O, buraya amiyane tabirle yatmaya değil ; Gayet sancılı geçeceği aşikar bir oluşum sancısının önemli bir kısmını sırtlamaya, sıfırdan kurulan bir takımın en mühim dişlilerinden biri olmaya, tıpkı çok eskiden buz pistinde yaptığı gibi omuz omuza çarpışmaya geliyordu.


18 yaşından 22 yaşına kadar geçecek süreçte ülkesinin en büyük takımı Sigma'da 100 küsür maçta yaptığı gibi, sırasıyla Hamburg'da Floransa'da ve Madrid'de çıktığı 300 maçta ortaya koyduğu, kendisine Gladyatör lakabını getiren yılmaz, sert ve bir o kadarda kendinden emin performansı ortaya koymaya geliyordu İstanbul'a Çek Cumhuriyeti'nin kaptanı .


Nitekim öylede oldu. Birkaç maçın ardından Fatih Terim'in 2012 model Galatasaray'ının savunma, orta alan ve forvet ikililerinin arasındaki en göze batan performanslarına imza atacağı yavaş yavaş kestiriliyordu Gladyatörün. Güzelim ülkemin pek tarafsız yorumcuları kendisine pek ısınamamış olsa gerek ti ki fazlaca yorumlanmıyordu gazete yazılarında, yorumlayanlar da hakkında, Rıdvan Stayla : Saklanan ve pasif oyuncu - gibisinden ifadeler kullanıyordu.


Gerçek futbol severler ve özellikle de uzun zamandır bu kadar taşşaklı stoper görmemiş olan Galatasaray taraftarı tarafındansa bir idol olarak görülmeye çoktan başlamıştı.


İlerleyen haftalada puan farkının açılmasında Muslera, Selçuk ve Elmander'in yanında aslan payı Ujfalusi'nindi. Sadece gösterdiği katkıyla değil yanında oynayan seri ve soğukkanlı Türk'ün sahadaki öğretmeni oluyordu Tomas. Gerek pozisyon bilgisi gerek de müdahalelerde adeta ders veriyordu Semih'e.


Bugün kaptanın doğum günü. 34 yıl önce bugün Rymarov'da doğan Ujfalusi umarım uzun yıllar daha bizimle olur. Umarım onun kaptanlığında bir çok kupa götürürüz müzemize. Semih'e daha nice şeyler öğretir ve rakip santraforlarla JB geçmeye devam eder.


İyi doğdun ulu reis !

0 sallama:

Yorum Gönder

Çekinme söyle