Çarşamba, Mayıs 21, 2014

Ceride-i Transfer / 1

   Çok ama çok uzun zamandır yazamıyorum malum. Fakat normal sezonun bitmesi, transfer döneminin başlaması oydu buydu derken gündem çok kalabalıklaştı. Ben de kayıtsız kalamadım haliyle.
    Takip edebildiğim, gördüğüm ve duyduğum transfer hedeflerini, Galatasaray Futbol Takımının mevcut yapısını ve olması gereken hamleleri dilimin döndüğünce irdelemeye çalışacağım.

   Tabi bunları yaparken mevcut yapının aynen korunacağını yani Mancini'nin görevde kalacağını öngörmek zorundayım. Kısa bir süre önce gündemde olan bir Premier Lig hocası ve hala gündemden düşmeyen Lucescu'nun değil Mancini'nin devam edeceği fikri üzerinde duracak olursak Mancini'nin takıma yapmak istediği potansiyel transferleri incelemekle başlayalım işe.

   Sırasıyla inceleyecek olursak mevkileri, sanırım savunma bölgesinden başlamak doğru olacak.

   Takımın çok bariz bir şekilde kaliteli bir o kadar da tecrübeli bir stopere ihtiyacı var, bunu görmek gerçekten çok kolay.

   Fransa Ligi'nin en başarılı stoperi seçilen Aurelien'in bir türlü istikrarı sağlayamaması, Semih'in kim ne derse desin öyle çok ahım şahım olmayan ikinci yarı performansı, Gökhan'ın kariyeri boyunca hiç bir zaman birinci tercih olamamasına sebep olan sakatlıkları ve büyük hedeflere yürüyen takımların ancak ve ancak dördüncü hatta beşinci stoper olarak taktik tahtasına yazabilecekleri Hakan Balta ile bu iş seneye de yürümez.

   Koray Günter'e ise ayrı bir paragraf açmak gerekiyor. Gerek fiziki gücü gerek aldığı Alman disiplini gerek de üst düzey altyapısı onu tecrübe kazandığında ligin en iyi stoperi yapacak. Fakat dediğim gibi gerek Koray'ın gelişimi gerek Semih'in toparlanması gerek de kalırsa Aurelien'in rekabete girmesi için sağlam ve kariyerli bir stoper şart.

   Yeni yapılanmaya gidecek olan İnter'in Vidic hamlesi gibi bir hamleden bahsediyorum. Hem kısa vadede sportif olarak başarılı olacak hem de uzun vadede arkasında bulunan savunma rotasyonunu geliştirip, eğitecek, liderlik edecek bir oyuncudan bahsediyorum.

   Köprünün altından çok sular akacak mutlaka ama şuan gündemde olan isimlere bakacak olursak bir numaraya Martin Skertel'i koymak yanlış olmayacaktır.


    Piyasa değeri 14.00 Milyon Euro olan Skertel'in özel durumlarından dolayı daha ucuz bir fiyata kapatılması gündemde. 2008 yılında Zenit'ten L'Pool'a 10 Milyon Euro karşılığında transfer olan Skertel, transfer olduğu yıldan beri tam 245 maçta forma giyip 16 gol ve 6 asistlik skorer bir performansa imza attı.

   2004 yılından beri düzenli olarak Slovakya Milli Takımında da oynayan Martin, orada da 66 maçta 5 gollük bir performans sergiledi . Bu sezon Pool'un zirve yürüyüşünde hep sahada olan Skertel, Premier Lig'de tam 36 maçta forma giydi. 7 gol atıp 1 de asist yapan Slovak oyuncu bir hayli sert oyununa rağmen sadece 7 sarı kart gördü ve hiç kırmızı kart görmedi. FA Cup ve League Cup'da da takımına 3 maçta eşlik eden Skertel'in uzun lig maratonunu detaylı olarak incelediğim zaman bir kaç bariz hatayla karşılaştığımı söylemem gerek. Lakin " Yiğidi öldür, hakkını ver " derseniz bir stoper için altın yaşında olan bu Slovak tam anlamıyla istikrar abidesi. Dünyanın en zor liginde şampiyonluğa oynayan Liverpool'da 3221 dakika görev almak illa ki yanında bir kaç hata getirecektir fakat kritik maçlarda yaptığı bir kaç hatayı gene kritik maçlarda attığı gollerle fazlasıyla unutturduğunu da belirteyim.

   Skertel'in hiç ama hiç bitmeyen kazanma arzusu, isteği, top kontrolü, hamle kabiliyeti onu diğer adayların önünde çok ama çok öne taşıyor.

   İkinci sıraya koyacağımız isimse kış transfer döneminde adını bir hayli andığımız Ranocchia. Geçen transfer döneminde istediği fantastik maaş dolayısıyla transferi yatan Rano fazlasıyla potansiyele sahip bir stoper. Serie A ve İtalya Kupasında giydiği 25 maç üzerinden konuşmak bize yanlış yorumlar yaptırabilir zira İnter bu sezon hiç oynamadığı kadar kötü top oynadı ve sezonu gene alışık olmadığı bir pozisyonda bitirdi.

   Andrea fazlasıyla soğukkanlı, kendine güvenen ve fizikli bir stoper. Ayağı da bir o kadar düzgün fakat az önce söylediğim kendine güven olayını bazen abartıp, akıl almaz hatalara imza atabiliyor. İstediği yıllık maaşın fazlalığı, İnter'in onu 20 Milyon Euro sayıp almasından dolayı isteyeceği bonservis ücretinin fazlalığı ve bizim potansiyelli değil sağlam stoper arayışımız bu transferin önündeki başlıca engeller.

   22 yaşında İtalya formasını özellikle de bir stoper olarak giymiş olması gerçekten muazzam bir kariyer verisi fakat o günden beri kendisinden beklenen " Güvenilirliği " sağlamış değil maalesef. Gene de hala muazzam bir pazarının olduğu gerçeğini atlamayacağım ama Andrea konusunda sizin de anladığınız üzere arada kalmış durumdayım .

   Sırada 6 Premier Lig, 5 CS , 3 FA Cup, 1 Dünya Kulüpler Kupası ve 1 de Şampiyonlar Ligi kaldırmış olan gerçek bir winner var.

   ManU son 25 yılın en kötü performansını sergilerken onun da yürek burkan performansını izledi bu sene futbol severler.
bu sezon 14ü Premier Lig, 7si Şampiyonlar Ligi olmak üzere 23 maçta forma giyen Rio Ferdinand'ın da adı bir kaç yıldır ciddi olarak Galatasaray'la anılıyor .

   Bundan 12 yıl önce tam 46 Milyon Euro'ya United takımına katılan Rio Ferdinand kazanabileceği her şeyi kazanmış durumda. Fakat bu onun kupa koleksiyonuna yeni parçalar eklemek istemesini asla değiştiren bir durum değil. Belki hızından belki gücünden belki de kusursuz konsantrasyonundan bir şeyler kaybetmiş durumda Ferdinand ama kariyeri boyunca çokça yaptığı " come backlerden " birini parçalı forma altında yapmayacağını kim bilebilir ki ?

   Maliyet açısından da genç oyunculara örnek olma konusunda da muazzam bir transfer olacağından şüphem yok. Tek soru işareti ise uzun Lig, Kupa ve Avrupa arenasındaki form düzeyi ve sakatlık durumu . Şartlar ne olursa olsun benim fikrim de ünlü spiker Martin Tyler'la parelel gibi  : Onun gibi bir futbolcuyu kim takımında istemez ki ?

   Ha Ferdinand ailesinin Türkiye ile muazzam yakın ilişkileri var. Onu da es geçmeyelim . Rio'nun kuzeni Beşiktaş'ta, kardeşi ise Bursaspor ve Antalyaspor'da forma giydi.

   Son aday ise Paris'ten 1.88'lik Alex. 11 yıl önce Brezilya Milli Takımı formasını sırtına geçirirken harika bir potansiyel vaadeden oyuncu, harika takımlarda forma giyerek büyük başarılar kazandı.

   Santos, PSV, Chelsea ve PSG'de forma giyen 31 yaşındaki oyuncu bu sezon 42 maçta forma giyerek takımının Lig şampiyonluğunda ve Avrupa yürüyüşünde hep yanında oldu. Dünyanın en iyi stoperi Thiago Silva'nın partneri ve genç Marquinhos'un da akıl hocası olan Alex sözleşmesinin 10 gün sonra bitecek olmasıyla mükemmel bir transfer hedefi olarak karşımıza çıkıyor. İstikrarı ve oyun içindeki sağlamlığı teknik adamlara ve taraftarlara güven veriyor. Alex, gözünüz kapalı bir şekilde ilk 11'e yazabileceğiniz bir oyuncu.

Şimdilik Galatasaray'ın stoper adayları bunlar gibi gözüküyor. Adaylar çoğaldıkça eklemeler yaparız.

Bir daha ki yazıda ise Galatasaray'ın orta saha ve forvet adayları hakkında bilgilendirme yapacağım klavye yazdığınca.

Haydi selametle.


0 sallama:

Yorum Gönder

Çekinme söyle